13 Şubat 2013 Çarşamba

Arnavutköy Bölgesel Zemin Yapısı

Arnavutköy İlçesi’nin büyük çoğunluğu, jeolojik ve jeofizik ilkeleri çerçevesinde yapılan genel kategorik ayrıma göre 3. derece (riski az) deprem bölgesidir (Harita 2). Ancak zeminin depreme karşı mukavemetinin ölçülmesi, lokal olarak zeminin incelenmesiyle öğrenilebilecektir. Deprem risk haritaları, sadece deprem dalgalarının etkisini bölgesel olarak göstermektedir. Göz ardı edilmemesi gereken önemli husus depremin zeminin lokal yapısına göre şiddet kazandığı gerçeğidir. Yani aynı bölgede yer alan iki ayrı mekân, zemin yapısına göre depremi farklı şiddetlerde hissedeceklerdir. Bu açıdan bakıldığında, Arnavutköy’de özellikle dere yataklarının ve heyelan potansiyeli olan yamaçların riskli bölgeler olduğu söylenebilir.İstanbul Büyükşehir Belediyesince yapılan çalışmalara göre, Terkos Grubu olarak bilinen, Küçükçekmece kıyılarından başlayarak Büyükçekmece Gölü kuzeyine kadar geniş alanlarda ve Terkos Gölü çevresinde kıyıyı izleyen genişçe bir şerit ve Karaburun Formasyonu alt birimi olarak bilinen Kilyos ile Yalıköy arasında yüzeyler, zayıf zemin nitelikli killerin egemenliğindedir. Bu nedenle topografya tümüyle irili-ufaklı dönel kayma türü kütle hareketleriyle gelişmiştir. Bunun örnekleri Karaburun ile Yeniköy arasındaki yamaçlarda görülmektedir. Bu yamaçlar birbiri ile kademeli gelişmiş dönel-kayma türü kütle hareketleriyle kaplıdır. Karaburun Formasyonu’nun delta istifinden oluşan en üst kömürlü fasiyesinde bu tür deformasyonlar çok yaygındır. Bu kesimlerin yapılaşmaya açılması, yapı tiplerinin ve özelliklerinin çok iyi seçilmesi, ancak 1-2 katlı ve seyrek yapılara müsaade edilmesi önemle tavsiye edilmektedir. Afet Bölgelerinde Yapılacak Yapılar Hakkında Yönetmelik’e göre, deprem bölgelerinde kabul edilen hesap ivmeleri, 1. derece için 0.4g, 2. derece için 0.3g, 3. derece için 0.2g, 4. derece için 0.1g olarak alınmalıdır. 5. derece için deprem hesabı yapmak zorunlu değildir.